12 Haziran 2013 Çarşamba

Klozetin Tepesinde Hayat Muhasebesi

Eski günleri yaad ediyoruz....:)



 Giriş:

daralmak çok daralmak,
aynı duruma tanıdık olmak,
gene de gık çıkarmadan oturmak,
evin içinde sigara peşine sigara yakmak,
hep kireçlidir sular,
bıkmadan usanmadan dayadın ağzı musluğa,
şimdi bilmem kaç sene sonunda mide ağrısıyla inlemek tesadüf olmasa gerek,
biliyorsun, benden iyi de biliyorsun yediğin her boku,
sus adam sus huzur ver!

verse 1:

koymuşum huzuruna,
oluru yok düşünmenin,
oluru yoksa vaktidir tekel yoluna düşmenin ve ben gücenmem artık yalnız içmeye,
çünkü biliyorum ki var onca yalnızın peşinde hayatın kasvetiyle kora kor mücadele,
belki tasvirim yetersiz olcak ancak,
duyalacak her kemik sesi bu akşam uyutmayacak,
ben de çok defa güzel kafayla perişan ettim arkadaşları,
lütfen artık affola,
bir kuytu buldum,
çok nezih mekan oturdum,
az ötemde geyiği harlamış mahalle gençleri,
hepsinin de sohbeti yan dairedeki kazmadan kat kat iyi,
bir yandan öfkelendim,
bir yandan imrendim,
elimde olmadan on yaşımdan kalma öfkelerle direklerin dibinde istikbale küfreden de bendim,
sus adam iki dakika huzur istedim!

verse 2:

yok mecalim,
uzanmışım fayanslar üstü yok mecalim,
litrecelerce salya bırakaraktan uyumak istemekteyim,
onda dahi ben muvaffak olamadım ve attı betim benzim,
şöyle söyleyeyim;
icabında it misali bekleyip de bin çeşit kemik gömdüm her gece,
ahanda tam da burda beni görünce en kepazelik kokan şekilde,
sızlamakta gömdüğüm o tüm kemiklerim,
iliklerinde pek de tanıdık olmayan katıksız öfke,
bense saatlerdir aynı yerde kusamamaktayım,
buyur gel de sövme,
biraz direndim ayağa kalkmak istedim,
becerdim,
onca yıldır itinayla sade kendi çıkardığın bu orta parmak,
durmasın da boğazı delsin,
kulaklarında çınlayan horoz sesleriyle,
kemik sesleri eşliğinde oracıkta kus,
bu akşam da bitsin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder